KÖYÜM BÜYÜKKARAPINAR
- Detaylar
- Kategori: Köyüm Büyükkarapınar
- Yayın tarihi: Pazar, 27 Nisan 2014 19:14
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 4352
KÖYÜM BÜYÜKKARAPINAR
Türk Millî Eğitimi’ne bir ömür vermiş, emekli olduktan sonra da, yazdığı kitaplarla bu hizmetlerine devam etmiş olan değerli öğretmen Hasan Şimşek en son çalışmalarını köyü Büyükkarapınar’a ayırmış ve büyük bir eser ortaya koymuştur. Bu eser KÖYÜM BÜYÜKKARAPINAR adını taşımaktadır.
Hasan Şimşek baştan başa bir vefa örneği olan “Köyüm Büyükkarapınar”ı ilim âlemine sundu. Çalışmada en önce gelen Büyükkarapınar’ın kimliği idi. Bu, eserin birinci bölümü oldu. Ancak Hasan Şimşek hatıraların peşini bırakmayan veya her adım atışta hatıraları ile karşılaşan bir öğretmendir. Çocukluk yıllarının anıları, unutulmayan ve hiç küllenmeyecek olan hatıralar köyün anlatımında Hasan şimşek’i hiç bırakmamıştır. O ne anlatırsa anlattıklarını hayatına paralel götürmüştür.
Yazar eserinde, Büyükkarapınar’ın sınırları, yüzey şekilleri, iklimi, bitki örtüsü, ekim dikim alanları, unutulmayan fakat şimdi yok olan ceviz ağaçları, oyunlar ve oyuncaklar, harmanlar, kahveler, bayramlar, yayla, gelenek ve göreneklerin eski ve yeni şekilleri, bağ bozumu, pekmez kaynatma gibi işlerden cubur ve ondan sirke çıkarma gibi hususlara kadar hemen her şeye yer vermiştir. Sadece pekmez kaynatılmaz, bulgur da kaynatılır. Değirmenler sonbaharda ayrı bir önem taşır. Köydeki dibek ve sokunun da ayrı bir yeri vardır. Geyesilik ise ortak bir çamaşır yıkama yeridir. Burada çamaşır yıkayan köylü kadınları görülür. Köy odası, muhtarlar, meralar, cami ve imamlar da “Köyüm Büyükkarapınar”ın içinde en güzel şekilde yer almıştır.
Bunlardan başka olarak köyde eğitim öğretim, öğretmen de ayrı bir yer tutar. Köy mezarlığı ise geçmişe açılan perde çekilmiş bir pencere gibidir. Türbe başka bir görünüştür. Şahgeldi zaviyesinin de kolonizatör Türk dervişleri yönü ile ayrı bir önemi vardır ve bütün bunlar köyün manevî atmosferini oluştururlar. Köy hayatı basit gibi görünse de çekiciliği de beraberinde gelir. İmeceden obaya kadar, hayvanlardan çobanlığa açılan hayatta pek çok yaşayış şekilleri eserde yazarın hayatı ile örülü bir şekilde karşımıza çıkar. Öğretmen Hasan Şimşek’in hayatını da karıştırdığı eser, sadece bilgi yığınından ibaret olsa idi, “Köyüm Büyükkarapınar” canlı ve çekici bir eser olmak özelliğini kaybederdi. Eserin ruhu yazarın bu içten samimiyetinde bütün köyü dolaşır.
Büyükkarapınar’a nasıl gidilir, inanç yönü nasıldır? Batıl itikatlar ne derecede burada kendini gösterir? Ziraat yönü ile köye kimlerin hizmeti geçmiştir? Bütün bunlar eserde boy gösterirler. Bu iki alt bölümden sonra yazar Hasan Şimşek ortaokuldan başlayarak lise ve üniversite yıllarını anlatır. Ancak bu anlatışta gurbet hayatı, tahsil yılları ve köye olan hasret üç boy ve renkte dalga dalga genişler ve aile hayatına kadar uzanır. Aile kurma ve evlilik, çocuklar, yazılan test kitapları, uzmanlık durumu Hasan Şimşek’in kitabına hayatından kattığı renkli bir zenginlik olmuştur.
Hasan Şimşek sosyal etkinliklere de açık bir öğretmendir. Hatta bu hususlarda lokomotif görevi üstlenir. Erçev’deki hizmetleri, köye olan kesilmez ilgisi, köyü anlatanlar, Hasan Şimşek’i anlatanlar, köyden çıkan önder kişiler, akademisyenlerden hâkim, doktor, subay ve diğer meslek sahiplerine kadar hemen herkes, geniş bir şekilde, eserde yer alır. Bu durumda “Köyüm ve Ben” başlığına yer verilen eserin bu kısmı I. Ana bölüm olmuştur. Bütün bu anlattıklarımız eserde dokuz alt bölüm hâlinde yer almıştır. “Köyüm Büyükkarapınar”ın II. Ana bölümü tarih olarak karşımıza çıkar. Bu ana bölümün alt başlıkları; Eski Çağlarda Türkiye, Anadolu’nun Türkleşmesi, Büyükkarapınarlı aileler, olarak eserde kendini gösterir. Arşiv ve vergi kayıtlarında köye mensup aileler ile geçmiş ve günümüzdeki durumları da burada ortaya konmuştur. Buranın canlılığı daha çok ailelerin anıldıkları lakaplardan gelir. Bu da dikkat çekici bir husustur.
Son olarak yöresel kelimeler, dualar, ilençler ve deyimlerin yer aldığı eserde telefon rehberi, belgeler de bulunmaktadır. “Köyüm Büyükkarapınar”ın görsel yönü ise ayrı bir zenginlik olmuştur. Bu durum eserin başından sonuna kadar işlenen konuya, şahısların ve varlıkların o konu ile ilgisine bağlı olarak; meyveler, dağlar, koyaklar, yaylalar, okullar, dereler, özler, ardıç ve çam ağaçları, kişiler vs. şeklinde uzar gider. Eserde belgelerden sonra yer verilen ve “Fotoğraf Albümü” olarak adlandırılan kısım ise, köyün belli başlı ailelerini göstermesi bakımından ayrı bir değer taşımaktadır. Hacı Hasangil Sülalesi ise eserde cümle sonundaki bir noktayı andırmaktadır.
Biz ve bizim yaşta bulunan pek çok kimsenin kopup geldiği yer köylerdir. Bu köyler son otuz sene içinde idarî yönlerden çeşitli şekillere büründüler. Büyükkarapınar, benim köyüm olan Küçükkarapınar gibi Ermenek’e bağlı idi. Ancak yeni yapılanmalar bazı köylerin kasaba hâline gelmesi, hatta ilçe merkezi olması ile bunları Ermenek’ten ayırmış oldu. Büyükkarapınar köy statüsünü koruyarak Başyayla ilçesine bağlandı. Benim köyüm Küçükkarapınar da Sarıveliler ilçesinin bir mahallesi durumuna düştü. Yazarın eserinde de belirttiği gibi hayat değişti. Sürü kalmadı ve çoban görünmez oldu. Halbuki bizim gibi altmış yaşın üzerindeki herkesin bir çobanlık dönemi vardı. Ekin, çift çubuk da artık eskisi gibi canlı değil. Köy halkı meyveciliğe yöneldi. Bu sebeple bazı şeyler unutuldu. Bir köyde demirci vardır, ama kalaycı bulmak zorlaştı. Yeni hayat köyü değiştirdi ve ortaya yeni meslekler getirdi. Hatta köyün ağzını bile değiştirdi. Bu değişiklikler sonucu eski ve yeniyi bir arada bulmak çok zor. Bu açıdan bakılınca değerli arkadaşım Hasan Şimşek “Köyüm Büyükkarapınar” adlı eseri ile pek az kimsenin yapabileceği büyük bir hizmet oldu. Böyle hizmet her köye nasip olmamıştır. Başta Büyükkarapınar olmak üzere, Ermenek, Sarıveliler ve Başyayla bu hizmetle övünmek durumundadır.
Hasan Şimşek’in vatan aşkı olmasa bunlar ortaya çıkmazdı. Yaşadıklarımızın, gördüklerimizin kısaca hayatımızın benzerliği eseri baştan sona kadar zevk ve heyecanla okuttu. Hatta bunun da ötesinde elimize alıp karıştırınca bir sılayırahm duygusunu da beraberinde getirdi. “Köyüm Büyükkarapınar”ı her ele alış ve okuyuşumuzda sılaya varmış, eşi dostu akrabayı ziyaret etmiş gibi oluyoruz. Eseri görmeyenlerin alıp okumaları ayrıca tavsiyemizdir. Bu eserde Peygamberimizin “vatan sevgisi imandandır” hadisinin tecelli ettiğini belirtirken, sevgili dost, gayretli kültür adamı, yorulmak bilmez eğitim gönüllüsü Hasan Şimşek’i tekrar tekrar kutlarım. Bu eser onun son eseri olmayacaktır. Pek çok eseri olan Hasan Şimşek’in yeni eserler yazması dileklerimi bir daha belirtir kendisine sağlık ve mutluluklar dilerim.
Hasan Şimşek, İstanbul 2010, 424 sayfa.
Prof. Dr. Kemal YAVUZ