DİNİMİZCE KUTSAL SAYDIĞIMIZ GÜNLER

DİNİMİZCE KUTSAL SAYDIĞIMIZ GÜNLER

Dinimizce kutsal sayılan gün ve gecelerimiz, kandillerimiz ve “Aşure Günü”dür. Müslümanlıkta günler ve geceler birbirinden ayrılmaz, hapsi Allah’a aittir, hangisinde en çok iyilik yapılırsa, yapan için o en değerli olanıdır. İyilikler, onları belli zamanlarda toplu olarak yapınca, bir başka değer kazanırlar.

Kutsal gün ve geceler sevginin, merhametin, affetmenin ve bunlar yolu ile yücelmenin nedeni olur. Müminler her zaman şefkatli, merhametli ve affedici olmak durumundadırlar.

Kutsal gün ve geceler onlara, unutulan veya ihmal edilen bu davranışları hatırlatır.

Birbirlerine darılmış, gücenmiş olanlar birbirlerin zarara uğratmış veya terk etmiş olanlar, ziyaret etmeleri gerekenleri ihmal etmiş olanlar, haber bekleyenleri habersiz bırakmış olanlar… bu gün ve gecelerde kalplerin çalındığını ve uyarıldıklarını duymalıdırlar. Evlerde yapılan “pişi “ denilen hamur işleri ve helvalar, fırınların çıkardığı kandil simitleri bu gün ve gecelerin habercisidirler.

 Kandil gecelerimiz beş tanedir.

1.Mevlit Kandili, Peygamberimiz, Hz. Muhammed’in ( S.A.V.) doğduğu gecedir. Hicret takvimine göre Rebiyülevvel ayının 12. gecesine rastlar.

2. Regaip Kandili, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ( S.A.V.) annesi Hz. Amine’nin Peygamberimize hamile olduğunu fark ettiği gecedir. Hicret takvimine göre Recep ayının ilk Cuma gecesine rastlar.

3. Miraç Kandili, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V.) yüce Allah’ın huzuruna vardığı ve Melek Cebrail’in aracılığı olmaksızın vahiy aldığı gecedir. Hicret takvimine göre Recep ayının 27.gecesine rastlar.

4. Berat Kandili, Yüce Allah’ın kendisine dua eden bütün müminlerin dualarını kabul ettiği  suçlarını bağışladığı gecedir. Hicret takvimine göre Şaban ayının 15.gecesine rastlar.

5. Kadir Gecesi, Kur’an-Kerim’in vahyolunmaya başladığı gecedir. Ramazan ayının 27.gecesine rastlar.

Mevlit Kandilinden başka diğer bütün kandiller Recep, Şaban ve Ramazan aylarına rastlamaktadır. Bu aylar “üç aylar” denir.

Aşire günü, Hicret takviminin ilk ayı olan Muharrem’in 10.günüdür. Birçok dini olayın değişik yıllarda fakat hep bu günde olduğu anlatılır. Âdem peygamber bugünde Allah’a tövbe etmiş ve tövbesi kabul olunmuştur. Yakup Peygamber bu günde, hasretini çektiği oğlu Yusuf Peygamber kavuşmuştur. İbrahim Peygamber bu günde ateşten kurtulmuştur. Nuh Peygamberin gemisi bu günde Cudi dağının üzerinde karaya oturmuştur. Gemidekiler bu sevinçle artakalan erzaklarının hepsini birbirine katarak tatlı bir yemek pişirmişler ve Allah’a şükrederek onu yemişlerdir. Bu yemeğe AŞÛRE demişlerdir. Muharrem ayı içinde aşûre pişirmek ve dağıtmak adettir. Bu adetten dolayı Muharrem ayına “aşûre ayı “ ayı deriz. Biz Türkler aşûreyi çok severiz. Daha sonra bu sevinçli güne acı bir hatıra karışmıştır. Peygamberimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin bu günde, yani Muharremin 10. gününde, Kerbela denilen yerde şehit edilmiştir. Kerbela Fırat nehri kıyısında Irak’ta bir şehirdir. Halifelik mücadelesi, Müslümanları burada düşmanca karşılaştırmış ve Hz. Hüseyin şehit edilmiştir. Bun nedenle çok mutlu olayları birleştiren bu güne matem karıştırılmıştır. 10 Muharrem’de hem aşûre pişirir sevinir, hem bu üzücü olayı hatırlar üzülürüz. Dinimiz kin ve yas tutmayı hoş görmez. İnsanları atalarının yaptıkları yanlış işlerden sorumlu tutmaz. Bizim de birbirimize hoşgörülü ve iyi davranmamızı ister. 21.04.2015. Hasan ŞİMŞEK