RECEP KONUK’un TERMİK SANTRAL SEVDASI

RECEP KONUK’un TERMİK SANTRAL SEVDASI

Varlığını toprağa/Konya Şeker’e borçlu olan bir kimsenin toprağı, havayı, suyu ve çevreyi kirletecek ve canlıları yok edecek bir termik santrali savunması mantıkla açıklanabilir bir durum değildir. Yüz binlerce çiftçinin emeği ve alın teri ile yükselen TORKU markasının termik santral yapılması ile birlikte değer kaybını hangi ekonomik seçeneklerle koruyacaksınız? Doğallıktan ve yeşillikten ve çevrecilikten vaz mı geçildi?

İlimiz Karaman’dan AKP’den birinci sırada aday gösterilen Sayın Recep Konuk’un adaylığı öncelikle kendine, ailesine,  ilimize ve milletimize hayırlı olmasını dilerken 900 bin çiftçinin alın teri emeği olan KONYA ŞEKER’in maddi ve manevi ağırlığını arkasına alarak gümbür gümbür gidiyor. Öyle bir hızla gidiyor ki Tarım Bakanı olma beklentisi de var. Böyle bir hava içinde seçime giderken Sayın Recep KONUK’un geçmişe ve günümüze yönelik çalışmalarına şöyle bir göz atalım:

Recep KONUK, Konya Pancar Ekicileri Kooperatifinin başına geçip Yönetim Kurul Başkanı olunca, Pankobirlik’in bir atılım yaptığı biliniyor. Konyalılar arasında bir memnuniyet havası kesin olmakla birlikte Birlik Yönetimi’nin son yıllarda sektör dışı faaliyetleri KONYA ŞEKER’e  ciddi ölçüde zarar verecektir. Öyle anlaşılıyor ki Sayın KONUK’un 10 Mayıs Pazar akşamı KON-TV’de yayınlanan konuşmaları ister istemez işi biraz bilen insanları Konya ve Karaman halkı adına endişeye götürüyor.

KONYA ŞEKER, tarıma dayalı bir sanayi kuruluşudur. Yukarıda da ifade ettiğim gibi üyeleri çiftçidir. Bu kurum TORKU markası adı altında,

* Süt ve süt ürünleri

* Çikolata-barlar çikolatalı gofret

* Unlu mamuller- TORKU gofret fındıklı

* Şeker, şekerli mamuller

* Dondurulmuş patates

* Bitkisel yağ ve ayçiçeği üretimi

* Modern seracılık

TORKU markası adı altında 100’e yakın tarıma dayalı ürünü üretip iç ve dış piyasada pazarlayıp yöre çiftçisine artı değer sağlamayı hedefliyor. Bu ürünlerin tamamı o topraklarda yetişiyor yalnız çikolata üretiminde kullanılan kakao hariç.

TORKU markalı ürünleri KONYA ŞEKER güvencesiyle piyasaya sürülüyor. Piyasada özellikle Konyalılar tarafından futbol takımı taraftarı gibi şimdilik tutuluyor. Zaten buraya kadar yapılanlar en azından çiftçilere yarar sağlıyor. Önemli olan ve tehlikeli olan bundan sonrası. KONYA ŞEKER kendi alanı dışında yabancı olduğu ve önü görülmeyen bir alana linyite dayalı enerji üretimine girmiş bulunmaktadır. Bunun ilk adımını kendi bünyesi içindeki termik santralin gücünü 37 megavattan 80 megavata çıkarmış olmasıdır. Bu tehlikenin ilk sinyalidir. İlk bakışta doğru gibi görünse de termik santralin bacasından çıkan gaz,toz, bulutlarının çevreye verdiği kirlilik ve canlıların yok oluşu kendini net olarak göstermektedir.

KONYA ŞEKER’in Sivas ilinin Kangal ilçesindeki termik santrali özelleştirme idaresinden 985 milyon dolara satın almış olması, Soma B olarak adlandırdıkları termik santral ve son olarak Karapınar’da kurulacak olan termik santrale talip olmaları Anadolu Birlik Holding’in enerji üretimine yöneldiğinin kanıtlarıdır. Öyle anlaşılıyor ki KONBASAN türü hızlı bir büyümeyi hedefliyor.

Sayın Recep KONUK’un Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığı KONYA ŞEKER’n internet sitesinde,

* Biz Konya Şekeriz, 900 bin çiftçiyiz,

* Doğallığı, sağlığı, kaliteyi, her şeyin üzerinde tutarız,

* Tohumumuzu, gübremizi, yemimizi, kendimiz üretiyoruz.

* Hem tohumu, hem toprağı koruyoruz, GDO’suz şeker pancarı tohumu üretiyoruz.

* Konya Ovası’na 9,5 milyon ağaç diktik.

* Sıfır çevre kirliliğini hedefliyoruz

* Sağlıklı bir yaşam ortamı sağlamak ve çevredeki tüm canlılara saygıyı bir örnek kurum olmak.

gibi hedeflerini açıklasalar da, Konya Ovası’nın göbeğine yapılacak olan bir termik santrale karşı çıkmamaları hatta işletmelerine talip olmaları TORKU markasını yaratan KONYA ŞEKER’e büyük zarar vereceği kaygısı bizde ve çevrede var.

Sayın Recep KONUK ve Yönetimi toprağa ekilen ayçiçeği, pancar, patates, yonca, buğday, sebze ve meyvelere termik santralin bacasından çıkan zehirli gaz ve toz bulutlarının zarar vermeyeceğini garantisini üyelerine verebilir mi? Bunun bir garantisi var mı?  Karapınar’a kurulacak olan ve düşük kaliteli linyitle çalışacak olan termik santralin bacasından çıkan gaz ve toz bulutlarının yaratacağı kirli hava ve olası yağmur asitlerini temizleyecek bir teknoloji varsa neden Yatağan’a yapmadılar? Herkes şunu çok iyi bilmeli ki termik santral yapılırsa en çok zararı Konya-Karaman halkı ve KONYA ŞEKER’in temelini oluşturan çiftçilere ve tarıma dayalı sanayiciler görecektir.

 Sayın Recep KONUK termik santralin çevreye ve çiftçilere vereceği zararın oranını üç aşağı beş yukarı biliyor, açıkça kooperatif üyelerine tarımdaki kayıplarını şimdiden söylemelidir. Toprak kirlenecek ve hayvancılık ot bitmeyeceğinden sonlanacaktır.

Ayrıca termik santrale yapılacak yatırım ve getirisi götürüsü Soma ve Ermenek facialarını akıllara getiriyor.

Son teknoloji ile santrali yapsalar bile yakıt nitelikli olmadığından bacadan çıkan gazların, tozların ovanın üzerinde bir yorgan gibi  kaplayacağını yağmurla birlikte yere asit olarak düşeceğini görmek için müneccim olmaya  gerek yoktur.

Tarıma dayalı bir sanayinin var olduğu Karaman ilinde, kendisini TBMM’de temsil edecek olan kişinin  yörede termik santralin yapılmasına ve işletmesine talip olması yöre insanını fakirleştirmekten yana olduğunu gösterir. Siyasetçinin temel amacı halkın refahını artırmak değil midir?

Neden güneş, rüzgâr ve diğer alternatif türlerden sağlanacak elektrik değil de termik santralden sağlanacak elektrik enerjisi hedefleniyor? Ucuz bir yatırım olduğundan mı? Ülkemizde insan hayatının ucuz olmasından mı? Doğayı hiçe saydığımızdan mı? Güneş enerjisini üretecek bilgi birikimi ve sermaye olmadığından mı? Sayın KONUK, bu sorulara açıklık getirmelidir. Termik santralin çevredeki tarım ürünlerine, hayvanlara, soluduğumuz havaya verdiği zararı Yatağan’daki köylü kadınlar yıllardır biliyor ve dertlerini anlatmak için eylem yapıyor.   

Sonuç olarak, Konya-Karapınar’da düşük değerde linyitle işletilecek olan termik santralin yapılmasını teşvik eden Recep KONUK ve Yönetiminin santralin yapılması ile Konya ve Karaman ovalarındaki tarımı ve hayvancılığa büyük darbe vuracağı gibi, rüzgâr akımının hızlı  ve yeterli olmaması nedeni ile de Ova halkı  kirli ve asitli  havanın bunaltıcı ortamında yaşayacaktır. Bu yazının hedefi, Karapınar’da yapılmasını savunduğu termik santralin yapımı için yüzde yüz seçileceğinden emin olduğumuz Sayın Recep KONUK’un seçilmesiyle ve partisiyle ilgili değildir. Nem oranı yüksek düşük kalitede kömürle çalışacak olan Termik santralin, yüzde yüz insanlarımıza, hayvanlara, bitkilere vereceği zararı bildiğimiz için kendilerinin yanlış yolda olduklarını görüyor ve kararlarını gözden geçirmelerini bekliyoruz. 11.05.2015 Hasan ŞİMŞEK