ÇAMLICA’DA VURULAN YABAN KEÇİSİ
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Pazartesi, 28 Aralık 2015 00:00
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 2083
ÇAMLICA’DA VURULAN YABAN KEÇİSİ
Aslında eski adı ile Muğallar şimdiki adı ile Ermenek ilçesinin Çamlıca köyü sırtlarında profesyonel avcılara vurdurulan bir yaban keçisi değil onun erkeği olan bir “teke”dir. “ Medya Ermenek internet sitesinde haberi okuyup, fotoğrafı görünce dehşete düştüm diğer taraftan da sevindim.2007-2009 yıllarında “Köyüm Büyükkarapınar” kitabını yazma çalışmaları yaptığım zamanlarda yöremizdeki yaban hayatındaki hayvanları da araştırmıştım. Özellikle dağ keçisi ve geyikleri merak ediyordum. Daran, Günder, Muzvadi (Dumlugöze ) taraflarında HES’ler yapılıyordu. İş makinelerinin doğa ile savaşında çıkardıkları patırtı gürültü nedeni ile yaban hayvanlarının durumunu da düşünmüştüm. O zaman Göktepe’de görevde olan Belediye Başkanı Sayın Bayram Şahin’e ve Sarıveliler Belediye Başkanı Sayın Hayri Samur’a dağkeçilerinin varlığı konusunda, o yörede yaşayıp yaşamadıkları hakkında merakımı giderecek bilgiler almıştım. Her ikisi de Alanya sınırlarına yakın dağlarda dağ keçilerinin ve geyiklerin olabileceğini söylemişlerdi ama görünürde bir şey yoktu. Boynuzu ile dikkati çeken avcılar tarafından vurulan bu tekeyi araştırırken Adiller Okulu Müdürü Sayın Ali Korkmaz ile konuştum, ilginç bir şey söyledi. Geçenlerde Ermenek Baraj Gölü’nde tekne gezintisi yaparken Nadire Kanyonu içinde dolaşırken dağ eteklerinde Pınarönü tarafında yaban keçilerinin dolaştığını tekne kaptanı bize gösterdi diye heyecanla anlatmakla yöremizde değişik mekânlarda az da olsa yaban keçilerinin varlığını anlıyoruz.
Yeşil Ermenek’ten Sayın Mustafa Şenol’a avcıların dağkeçisini vurdukları mıntıkada dağkeçilerinin yaşayıp yaşamadıkları bilgisini sorunca duymadığını, ancak karşı tarafta Mennan Kalesi civarında sürüler hâlinde yaşadıklarını görenlerin söylediğini kendisinin görmediğini anlattı. Bilahare Çamlıca Muhtarı da yaban hayatının ve dağ keçilerinin yöredeki varlığından haberdar olduğunu ama vurulan keçi hakkında kendilerini bilgilendirmediklerini söyledi. Açıkçası doğanın, HES’ler ve yapılan yollar nedeniyle bozulup tahrip edildiği bu mıntıkalarda ( Üst tarafta Balkusan Barajı, daha altta batıda Ermenek, güneyde Gezende barajları yapıldı ) dağ keçilerinin yaşamış olması beni sevindirmiş olsa da birkaç saatlik heyecan için bir “teke”nin vurulması ve bundan alınan keyif ile bu keyfi yaşatan, yaşatılmasına neden olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı 8. Bölge Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Bölge Müdürlüğünden neden izin verildiğinin sorgulanması gerekir. Sorduk da, topu Karaman Şube Müdürlüğüne attılar. Karaman Şube Müdürü Sayın Nazmi Kaplan Bey ile görüştüm. Kendileri 8 yaşının üzerinde tohumluk özelliğini % 80 bitiren erke keçilerin (tekelerin ) vurulmasına müsaade ediyoruz. Zaten avcılar yurt dışından izinle gelip avlanan kişilerdir. Doğal ömrünü tamamlamak üzere olan hayvanların avlanmasına izin veriliyor diye bir açıklama yapmıştır. Nazmi Kaplan Bey’e şunu da sordum: Yurt dışından gelen avcılar tarafından Çamlıca’da (Muğallar ) vurulan tekenin normal hayvan çiftliklerinde beslenip doğaya salınan hayvanlardan olup olmadığını sordum. Gayet net olarak şunu söyledi, tamamen doğada yetişen yabani dağ keçisidir, çiftlik keçileri ile hiçbir ilgisi yoktur.Yaptıkları açıklamalara göre vurdukları teke karşılığı ilgili bakanlığa 6000,00 TL ödenmiştir. 4915 sayılı Avcılık Kanunu’na göre Mad-15 Yabancıların avlandırılması, Bakanlıktan av turizmi izin belgesini almaya; avlayacakları av hayvanlarını kendilerine verilen geçici avcılık belgesine kaydettirmeye mecburdurlar. Öğrendiğim başka bir kaynağa göre, domuz avına gelenler o yörede bu keçinin varlığını önceden biliyorlardı. Bilerek keçi sırf hava olsun diye ve av turizmi uğruna avcılara kurban verilmiştir.
Seyahat acenteleri vasıtasıyla avlaklarda avlanmak üzere yurdumuza gelen avcı turistler tarafından yaban keçisi ( teke) iki ay önce avlanmış ama internet gazetelerine haber olarak düşeli üç dört gün oldu. Orman Bakanlığı Konya’daki 8. Bölge Müdürlüğü neden iki ay sonra haber olarak verdi anlayabilmiş değiliz. Acaba doğa severlerin tepkisinden mi çekindi bilmiyoruz. Yalnız bildiğimiz çok önemli iki şey var. Birincisi binlerce yıldır bizim Göksu vadisinin doğal zenginliklerinden kereste/tomruklar yöre dışına egemen güçler/devlet tarafından gönderilir/satılır, para eder ama yöredeki insanlarımıza maddi bir yansıması yoktur. Ormanda ağaçlarla birlikte yaşayan kıl keçileri ormanı bitiriyor diye yasaklayarak halkın rızkını da kesen bir anlayış egemen oldu ve yörenin besin kaynağını kuruttular. Hâlbuki kıl keçilerin kılından, derisinden, bağırsaklarından gübresinden, boynuzundan, etinden en alası sütünden insanlarımız besini kıt coğrafyada, beslenmelerini sağlıyorlardı. Şimdi kısmen serbest bıraktılar da vatandaşlar biraz nefes alır oldu. Şu kesin bilinmelidir ki Taşeli Coğrafyası’nda halkın temel besin maddesi keçilerden sağlanan ürünlerdir. Günümüzde süt inekciliği teşvik edilse de beslenme sorunu nedeni ile keçinin verdiği ekonomik faydayı sağlayamaz durumdadır. Orman Bakanlığı’nın bu konudaki katı tutumu ve yöre şartlarını tanımamaktan kaynaklanmaktadır. Yaban keçisini avlatmak da aynı anlayışın ürünüdür.
4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesi içinde Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürlüğünün görevleri arasında “ Av hayvanları ve orman içi su ürünlerinin sürdürülebilir kullanımını sağlamak maksadıyla Belde Belediyeleri, Köy Tüzel Kişilikleri ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapılmasına dair iş ve işlemleri yürütmektir.”
Acaba Çamlıca ormanlarında varlığı bilinip de avlanan bu “teke”nin avlanacak olmasından Ermenek Belediyesi ve Çamlıca Köy Muhtarlığı haberdar edilmiş midir? Kesinlikle hayır, ne iş biriliği var, ne de bilgilendirme!
Konya’daki 8. Bölge Müdürlüğü muhtemelen medyadaki tepkiyi azaltmak için yabancılara para karşılığı avlatmış oldukları “teke”nin yaşlı ve dölünün zayıfladığını ileri sürmek suretiyle kendileri açısından bir gerekçe yaratsalar da o yörede bu tür hayvanlar çok azdır ve birlikte yaşadığı arkadaşlarından birisi eksilmiştir. Diğer yandan doğada besin zinciri diye bir şey vardır. Yaban Hayatın yaşatmak isteyenlerin bunu çok iyi bilmesi gerekir. Bir canlının varlığı ya da ölümü diğer bir canlının yaşama nedenidir. Doğanın dışındaki kuvvetler tarafından yaban hayvanın yok edilmesi besin zincirinin koparılmasına ve yaban hayatından yalnız o türün değil bütün yaban hayatında zincirin zayıflamasına belkide yok olmasına neden olur.
Yöre kaymakamlıklarımızın, belediyelerimizin ve köy muhtarlarımızın yaban hayatını koruma, sahiplenme konusunda çok duyarlı olduklarını biliniyor. Bu konudaki duyarlılıklarını Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürlüğüne bildirmeleri Taşeli Yöresi’nin doğallığı açısından önem arz eder. Çevredeki zirai ürünler çok fazla zarar veren yaban domuzlarını avlayacakları ve avlatacakları yerde, ender bulunan bir yaban tekesini Orman ve Çevre Bakanlığının Taşeli Yöresi’nde yabancı avcılara yerli de olsa bir şey fark etmiyor kurban vermesi/ vurdurması biz yöre insanları tarafından kabullenebilir bir şey değildir. Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürlüğünün Taşeli topraklarındaki yaban hayatını koruması yönünden daha titiz davranması dileğimiz ve beklentimizdir. 28.12.2015. Hasan ŞİMŞEK