Anasayfa
EMİN ÖZTAŞ KADIKÖY HÂKİMİ BÜYÜKKARAPINAR YAYLASINDA
- Detaylar
- Kategori: Büyükkarapınar Yazıları
- Yayın tarihi: Pazartesi, 06 Mart 2017 12:49
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 3188
EMİN ÖZTAŞ KADIKÖY HÂKİMİ BÜYÜKKARAPINAR YAYLASINDA
Bakmayınız Kadıköy Hâkimi dediğime, bundan yaklaşık üç ay öncesi öyleydi. Şimdi yeni yapılan ve bütün Anadolu Yakası mahkemelerinin toplandığı adliye olan Kartal Anadolu Yakası Adliyesi’nde en kıdemli yargıç, bizim Mehmet Emin ÖZTAŞ. Mesleğinin zirvesinde, mütevazı kişiliği, adil davranışı, derin bilgisi ona çevresindeki insanlar tarafından bir saygı ve sevgi hayranlık uyandırdığını biliyoruz.
Geçenlerde Erdemli’ye gitti. Erdemli’ye gitmişken bir de köyüme uğrayayım anamı ve babamı ziyaret edeyim diyerek 16 Nisan 2013 ‘te köyümüz Büyükkarapınar’a uğrar. Babası Yusufağa ve annesi Arzu Hanım’ın yanında iki gün kalabilir.
Emin Bey, içimizde köyü en iyi tanıyan ve onu hücrelerine kadar yaşayan bir aydın kişimizdir. Köye gidince bağı bahçeyi dağı bayırı gezer dolaşır ne var ne yok diye… İstanbul’a gelince de vakti olduğu ölçüde yakın çevresine, dostlarına görsellerle köyü anlatır. Köy onun için bir yaşam kaynağıdır.
Bu gidişinde o kısacık iki gün içinde, bir fırsatını bulur Şambağı’ndan Ferizyeri’ne oradan da Yıkık’a çıkar. Yıkıkkaya mevkii bizim köyde baharın en erken geldiği yerdir. Nergisleri görmek ve toplamak için oraya gitmiştir, oradan Büyük Seki’ye tırmanır. Seki’den bol bol köyün resimlerini çeker. Eski’den Büyükseki’de tam tepede Bal Mustafa’nın bağı vardı. Şimdi yok olmuş. Oradan Akaçburun’a çıkar çağıl çağıl çağlayan ve coşan deredeki gürül gürül akan suyu görecektir ama göremez, bu yıl derelerde sular az. Ama değişik çiçekleri ve laleleri toplar. Elindeki fotoğraf makinesi ile Akçaburun’dan köyün görünen kısmının fotoğraflarını çeker. Emin Bey ertesi günü Tepebaşı, Elmayurdu yaylasından bizim yaylaya çıkar. Elmayurdu Yaylası’nda Büyükmuğar ( Büyük Pınar)’ın resmini çeker. Yaylada aradığını bulamaz. Çünkü daha erkendir, aradığı çiçekleri bulması için Mayıs 15’ten sonra orda olması gerekir. Yayla ile köy arasında 400 m civarında yükselti farkı vardır. Şöyle bir dolaşır Kalayçayırı’nı filan ama o taptaze aradığı özleri, sümbülleri ve topalak çiçeklerini göremez ama ardıcın, ladinin kokusunu bol bol teneffüs eder.Tuzluk’ta bahçesi ve sığır damı olan Eski Muhtar Ali Sezer’e uğrar. Çayını içer dinlenir ve köye döner. Bir hafta sonra çekmiş olduğu bu resimleri benimle paylaşır. Ben de sizlerle paylaşmak için bu resimleri Emin Bey’den rica ettim. İşte 16-17 Nisan 2013 gününde Emin Bey’in köyümüzden çektiği fotoğraflar. Bu resimleri siteye aktaran Ali Korkmaz Bey’e teşekkürler.
26.04.2013. Hasan ŞİMŞEK
KÜÇUKSU’YUN BESLENDİĞİ KAYNAKLAR
- Detaylar
- Kategori: Büyükkarapınar Yazıları
- Yayın tarihi: Çarşamba, 13 Ocak 2016 18:11
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 3217
KÜÇUKSU’YUN BESLENDİĞİ KAYNAKLAR
Göksu’nun bir kolu olan Ermenek Çayı’nın kollarından biri Küçüksu’dur. Küçüksu’yun yaz kış kurumayan kaynaklarının büyük bir kısmı Büyükkarapınar arazisi içinden çıkar. Yazın arazi sulaması nedeni ile derelerden akan sular azalsa da hiçbir zaman kuru dere olmaz. Baharda gürleyen coşan su kaynakları eskiden köyün alt kısmındaki eğimde kurulan birisi Hüsülü Mustafa’ya alttaki de Helvacı Mustafa’ya ait iki tane su değirmenini işletir köyün ununu ve bulgurunu öğütürdü.
Küçüksu’yun en tepedeki kaynağı Akpınar (Akmuğar )’dır. Akpınar, daha aşağıda Karanlıkdere ve devamı olan Mulduras Deresi ve çevresindeki kaynakları toplayarak, Kozbaşı Köprüsü’nün altından geçerek Selme tarafından gelen dere ile Göğyeri yakınlarında birleşir ve Cirimis Deresi ile Elmayurdu sınırları içine girer. Cirimis Dersi üzerinde biri Koru ve Yerbağı bağlayan yol üzerinde Kumundere’de diğeri Sarıoğlanbağı altında Hörkücü’nun altına çıkan yolları bağlayan Cirimis Köprüsü’dür. Her ikisi de çam ağacının latalarından, ağaç tomruklarından yapıldığından sık sık yazları kuvvetli gelen sellerle birlikte bozulup, yıkılan köprülerdi. Köyün içinde, dağın dibinde sonbaharda kasım yağmurları ile çıkıp coşan ve kışın bir iki değirmen döndürecek güçte akan bu su baharda karların erimesi ile coştukça coşan ve 3-5 değirmeni ayrı ayrı döndürecek gütçe bir debi ile akan Danaburnu kaynağından başka, köy içinde bulunan ve köylülerin Muğar ve Dere denilen yerdeki kaynaklarda da birer değirmen döndürecek güçte sular köy içinde toplanarak Cirimis Deresi’nde Akpınar tarafından gelen sular ile birleşir. Bizim yaylanın ve Elmayurdu yaylasındaki pınarların suyu da adı geçen derede birleşerek Kemerköprü’nün altından geçerek Elmayurdu köyünün içinden ve Tepebaşı köyünün eteğinden Halimiye( Tepebaşı ) Yazısı’nı aşarak Demirçi Geçidi’nin altında Başyayla ve İzvit tarafından gelen sular ile birleşerek Ermenek Baraj Gölü’ne kavuşur. Bazı kaynaklar Serper Suyu ile bizim taraftan gelen suyun ikisine birlikte Küçüksu olarak gösterirler. Bizim köy tarafındaki kaynakları toplayarak gittikçe debisi yükselen Küçüksu’yun köy içindeki kolunda Kemerköprü’ye varıncaya kadar bir, Cirimis Deresi tarafından gelen suyun Kozbaşı’nda bir, Kumunderede ve Sarıoğlanbağı’nda iki olmak üzere üç köprü bulunur. Kemerköprü tarihi bir köprüdür, Beylik döneminden kalmadır. Yıkılıp yeniden beton olarak yapılmıştır ama temeli eski temel üzerine oturtulmuş olduğu belirgin olarak görülür. Kemerköprü’den sora Elmayurdu içinde betondan bir, Tepebaşı altında Sarıveliler yolu üzerinde Akmanlar Petrol’ün altında da bir olmak üzere Demirçigeçidi denilen köprüye varıncaya kadar yedi köprüden geçilerek Manamas Köprüsüne varılır. Manamas Köprüsü şimdi baraj suları altında kalmış bir köprüdür. Baraj suyu alçalınca gün yüzüne çıktığı zamanlar da oluyor. Manamas Köprüsü bizim yıkılan tarihi Kemerköprü ile aynı mimari tarzda Beylikler Dönemi’nde yapılmış köprüler olduğu sanılmaktadır .Ermenek Çayı’nın kollarından birini yeterli ölçüde anlattım sanırıım.30.12.2015. Hasan ŞİMŞEK